Üst Düzey Yönetici Belgesi
Siyaset Bilimi Siyaset Bilimi Hakkında Herşey!İncele
Modelistlik Kursu

12 Eylül Darbesi ve 1980’den İtibaren Türkiye

12 Eylül darbesi, 12 Eylül 1980 sabah 04.30′ da Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koyduğunu bir bildiriyle tüm Türkiye’ ye ilan etmiştir. Bildiriyle birlikte Türkiye Millet Meclisi feshedilip, milletvekillerinin dokunulmazlıklar kaldırılmıştır. Alparslan Türkeş dışında ki tüm siyasi parti liderleri tutuklanıştı. Alparslan Türkeş ise iki gün sonra kendisini teslim olmayı kabul etmişti. Siyasi partilerin yanı sıra köktenci konfederasyonunun sosyalist DİSK ve aşırı sağ milliyetçi olan Milliyetçi İşçi Sendikaları konfederasyonu MİSK‘ in faaliyetleri tamamen durdurulmuştur.

12 Eylül Darbesi

12 Eylül Darbesi

Generaller siyasetçileri demokrasi adına görevden almakla yetinmeyip, 1700′ ün üzerinde seçilmiş olan belediye başkanlarını görevden almıştır. Bütün iktidar Genel Kurmay Başkanı olan Kenan Evren’ in devlet başkanı ilan edilmesiyle birlikte ordunun elinde toplanmıştır. Yeni düzenlemelerle beraber Bakanlar Kurulu üyeleri ile bürokrasi bütünüyle general ve subaylardan oluşturulmuştur. Devlet başkanı sıfatını elde eden Kenan Evren tutuklana ve siyasetten men edilen siyasetçilere karşı sert tutumlar takınmış yeni düzende eskilerin olmayacağını ima etmişti.

Daha evvel hazırlanan ve şüpheli oldukları iddia edilen 11.500 kişi ilk altı hafta içerisinde tutuklandı. 1980 yılının sonuna doğru ise bu sayı 30 bine, bir yıl sonra 122.600 tutuklama yapılmıştır. Eylül 1982′ de 80 bin kişi hapiste bulunuyor ve bu sayının 30 bini ise yargılanacağı günü bekliyordu. Bu süre içerisinde tutuklular işkencelere maruz kalıyor ve savunma olarak yapılan eylemleri meşru kılmak adına terörü engelleme adına yapıldığı iddia edilmiştir. 12 Eylül 1980 var olan siyasal sistemin tasfiyesi ve sonuçlarında neler oldu? 12 Eylül darbesi kimlere yapıldı?

12 Eylül Darbesi Sonrası Yeni Anayasa

12 Eylül Darbesi Sonrası Yeni Anayasa

12 Eylül Darbesi Sonrası Yeni Anayasa

12 Eylül Darbesi sonrası, ordu 1980 darbesinde izlemiş olduğu yöntemler yani siyasal yaşamın yeniden inşa edilmesi noktasında 1960 darbesinde kullanılan argümanlar kullanılmıştır. 160 üyeden oluşan danışma Meclisi 23 Ekim 1981 tarihinde ilk defa toplanmıştır. Meclis üyelerinin 40 kişisi doğrudan, 120 üye ise ordunun aday göstermesiyle MGK tarafından atanmıştır. Danışma meclisi Profesör Orhan Aldıkaçtı’ nın başkanlığında 15 üyeli bir Anayasa Komisyonu seçti. 1982 tarihinde ilk taslağı hazırlanan yeni anayasa genel olarak kişi hak ve özgürlüklerini kısıtlayan maddeler içeriyordu.

Dar Sokakta Demokrasi

12 Eylül darbesi sonucunda yeni Anayasanın kabul edilmesiyle Kenan Evren’in cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra generaller siyasi yapılanma anlamında programın ikinci aşamasına geçtiler. Siyasi partiler yasasının ilan edildikten sonra yeni partilerin kurulmasının önü açılmıştı. Bu süreç içerisinde 15 parti kurulmasına karşın 12 parti kurucular listesinde yaptığı değişiklik nedeniyle kabul edilmemiştir.

1983 seçimlerine katılmalarına izin verilen partiler Emekli Orgeneral Turgut Sunalp önderliğinde Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), Necdet Calp önderliğinde Halkçı Parti (HP) ve ekonomi alanında uzman olan Turgut Özal önderliğinde Anavatan Partisi (ANAP) seçimlere katılmıştır. Yapılan 1983 seçimlerinde % 45 gibi bir oranla ANAP birinci parti olmayı başarmıştı. 12 Eylül darbesi sonrası seçimlerle iş başına gelen Başbakan olan Turgut Özal halkın içinden gelen bir siyasetçi olduğu için kısa sürede halkın güvenini toplamayı başarmıştı.

1983 Seçim Sonuçları

1983 Seçim Sonuçları

1983 Seçim Sonuçları

12 Eylül darbesi sonrası yapılan ilk genel seçim sonuçları.

  1. Anavatan Partisi %45
  2. Halkçı Parti %30
  3. Milliyetçi Demokrasi Partisi %23

Turgut Özal askeri vesayetin gözetimi altında olmasına rağmen sivil siyaseti ön plana almak için çabalamaktadır. Özal bu çalışmalarını sürdürürken 1984 yılında yapılan yerel seçimlerde Anavatan Partisi (ANAP) birazda olsa oy kaybetmiştir. 1980 öncesi parti liderlerin yasaklı olması sebebiyle yeni kurulan partilerin arkasında genellikle eski liderler bulunuyordu. Özal eski siyasilerin bu durumunu bildiği için geri dönmeleri hususunda halk oylaması yapmaya karar verdi. Yapılan halk oylaması sonucunda % 50.24 oranla evet sonucu çıkmıştı.

12 Eylül darbesi sonrası, bu sonucu dikkate alan Anavatan Partisi (ANAP) seçim sisteminde değişikliğe giderek barajı yükseltmiştir. 29 Kasım’da yapılan seçimlerde ANAP % 36.3 oranıyla mecliste salt çoğunluğu elde etmeyi başarmıştı. 1988 tarihinde Özal’a karşı girişilen suikast sonrası Özal yerel seçimlerin bir yıl erkene almak için referanduma gitmek istemiş ve referandumdan istediği sonuç çıkmamıştır. 1989 yılında gerçekleşen yerel seçimlerinde ise Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) %28.2 ile birinci parti olmuştur. Doğru Yol Partisi %25.6 il ikinci parti, Anavatan Partisi (ANAP) ise %21.9 ile üçüncü parti konumuna düşmüştür. Özal’ın cumhurbaşkanlığı makamına geçmesiyle birlikte eski bir siyasetçi olan Yıldırım Akbulut ANAP’ın başına geçmişti.

1989-2022 Arası Siyasi Gelişmeler

Daha Fazla Demokratikleşme

İktidar Nisan 1989 yılında bazı reformlar yaparak bir paket açıkladı. Bu paketin içerinde en önemli madde gözaltı süresiyle ilgiliydi. Çünkü bu madde demokratikleşme adına atılan en önemli adımların başında gelmektedir. Hakim kararı olmaksızın gözaltında kalma süresi 15 günden 24 saate düşürüldü. Önemli sayılacak miktarda yapılan bu indirim işkencelerin fazlaca yaşandığı bir dönemde yapılmıştı.

1991 Genel Seçimleri: Demirel’ in dönüşü

Muhalif partilerinin erken seçim istekleri önemli bir biçimde gündeme gelmeye başlamıştı. Muhalefetin iddiasına göre artık iktidar halk desteğini kaybetmeye başlamıştı. Çünkü memurlara yönelik ücret artışı, çiftçilerin taban fiyatında ki artışlar seçim sinyali vermiş ve seçimler 20 Ekim 1991’de yapılmıştı.

Gerçekleşen seçim sonuçlarına göre Doğru Yol Partisi (DYP) % 27 ile birinci, Anavatan Partisi (ANAP) ise %24 oy alarak ikinci parti olmuştu. Anavatan Partisi (ANAP) içerisinde çıkan sorunların üstesinden gelmek için Özal, Mesut Yılmaz’ı uzaklaştırmaya gayret etse de bunda muvaffak olamamıştır. Turgut Özal’ın Nisan 1993 yılında kalp krizi geçirmesi sonucu hayatını kaybetmesinin ardından Süleyman Demirel cumhurbaşkanlığı makamına seçilmişti. Tansu Çillerin Doğru Yol Partisi (DYP) ‘ nin başına geçmesiyle beraber siyasi hayata yeni bir isim dahil olmuştu.

İslamcılar Denetimi Ele Geçiriyor

27 Mart 1994 tarihinde yapılan yerel seçimlerin asıl galibi Refah Partisi olmuştur. Refah partisi bu seçimde olağanüstü teşkilatlanmasıyla öne çıkarken %19 oy almasına rağmen seçimlerin galibi gibi görünmüştür. Bu seçimlerde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere tam 15 büyük kentin yönetimini ele geçirmeyi başarmıştır. Bu seçimde en dikkat çekici olay sol partilerin parçalanması olarak görülebilir. Zira üç sosyal demokrat partinin oy dağılımı şu şekildedir; %13.6 (SHP), %8.8 (DSP), ve %4.6 (CHP) almıştır.

Üç sol partinin toplam oy oranına bakıldığında %27 gibi bir sonuca ulaşılıyor. Bu üç partinin liderleri olan Murat KARAYALÇIN, Deniz BAYKAL ve Bülent ECEVİT’ in sosyal demokrat kesimlerin bu üç sol partinin birleşmesi yönünde bir beklenti haline gelmiştir. Ancak bu beklenti bir sonuç vermiş ve Demokrat Sol Parti dışında Cumhuriyet Halk Partisi ile Sosyal Demokrat partisi tek çatı altına girmeyi başarmıştır. Bu birleşik iki partiye eski dışişleri bakanlı olan Hikmet Çetin liderlik yapıyordu.

27 Mart 1994 Yerel Seçim Sonuçları

  1. Parti Doğruyol Partisi %21.4
  2. Parti Anavatan Partisi % 21
  3. Parti Refah Partisi %19.1
  4. Milliyetçi Hareket Partisi %8

28 Şubat 1997: Kemalist restorasyon

12 Eylül darbesi sonrasında 28 şubat postmodern darbe adıyla anılan ve Ordu ile Refah Partisi arasında ilk kez Ankara ilinin Sincan ilçesi belediyesinin Filistin halkına destek amacıyla Kudüs gecesi düzenlemesiyle birlikte gerginlik yaşanmış ve ordu Sincan’ da ağırlığını hissettirmek için tankları caddelerde yürütmüştür. Belediyelerde ve kamu kurum ve kuruluşlarında  İslami yapılanmalar halk ile ordu nazarında tedirginlik yaratmaya devam etmekteydi. Ordu alenen bir şekilde Refah Partisi’nin karşısında olduğunu gösteren eylemler yapıyordu. Hükümete karşı ordu tarafından baskıların artması sonucu önce Tansu Çiller hükümetten ayrıldı ve Refah Partisi lideri Necmettin  Erbakan istifa etti.

İslamcıların geri gelişi

Bülent Ecevit’ in fiziksel rahatsızlıkları nedeniyle Demokrat Sol Parti içerisinde kırılmalar oldu. Bazı partililer Ecevit’ in sağlık sorunları nedeniyle istifa etmesi yönünde beklentiler ve telkinler olmasına karşın Ecevit istifa etmeyi red edince partililer isyan etti. Bu dönemde yaşanan ekonomik krizler 3 Kasım 2002’de yapılan seçimler kimsenin beklemediği bir sonuçla Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AKP % 34’ den fazla oy alarak birinci parti olarak çıkmayı başarıp tek başına hükümet kurmayı elde edecek sonuca ulaşarak seçim zaferle sonuçlanmıştır. 12 Eylül darbesi hakkında sorularınızı bize yazabilirsiniz.